Microsoft, yayınladığı Windows 2030 Vizyonu adlı videoda gelecekte yapay zekânın işletim sistemlerinin merkezinde yer alacağını öngörüyor. Şirkete göre beş yıl içinde Windows ile etkileşimin ana yöntemi doğal dil olacak. Bu dönüşümle birlikte 2030 yılında fareyle gezinmek veya klavyeyle yazmak, bugünün Z kuşağı için DOS (Disk Operating System) kullanmak kadar yabancı bir deneyim hâline gelecek.
Microsoft’un Kurumsal ve Güvenlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı David Weston, Windows 2030 Vision video serisinin ilk bölümü olduğu düşünülen bir röportajda şirketin geleceğe yönelik planlarını paylaştı.
Bu Dönüşümün 2030 Yılına Kadar Gerçekleşip Gerçekleşmeyeceği Tartışma Konusu
Weston’a göre beş yıl içinde şirketler, güvenlik uzmanı gibi çalışacak yapay zekâ ajanlarını işe alabilecek. Gerçek bir insanı andıran bu ajanlar, iş arkadaşlarıyla Teams üzerinden konuşabilecek, toplantılara katılabilecek ve görevlerini bağımsız şekilde yürütebilecek.
Yapay zekâların insanların işlerini tamamen elinden almak yerine “zahmetli” görevleri üstleneceğini belirten Weston, esprili bir şekilde “Umarız bu durum kimseyi yeni bir iş aramak zorunda bırakmaz.” diye ekliyor.
Weston, gelecekte Windows ve diğer Microsoft işletim sistemlerinin çok modlu etkileşim sunacağına inandığını belirtiyor. Bu sayede bilgisayarlar, kullanıcıların gördüklerini görebilecek, duyduklarını algılayabilecek ve konuşma yoluyla çok daha gelişmiş görevleri yerine getirebilecek. Yönetici, bunun bilgisayarlarla çok daha doğal bir iletişim biçimi olacağını savunuyor.
Microsoft, OpenAI’a 13 milyar dolardan fazla yatırım yapmasının yanı sıra 650 milyon dolarlık Inflection AI anlaşmasıyla da yapay zekâya diğer birçok şirketten daha fazla kaynak ayırdı. Bu nedenle şirket, kullanıcıların isteğine bakmaksızın bünyesindeki tüm ürünlere giderek daha fazla yapay zekâ özelliği entegre etmeye devam ediyor.
Sesli komutlarla çalışan yapay zekâ destekli bir Windows işletim sistemi fikri, birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor; yayınlanan videoyu beğenenler kadar eleştirenler de bulunuyor. Ancak bu teknolojinin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşüp dönüşmeyeceği şimdilik tartışma konusu.
Microsoft, Copilot’ın tanıtımından önce birçok büyük vaatte bulunmuştu. Ancak Copilot+ destekli laptoplar gibi ürünler, şirketin bu ilk iddialarının bazılarını tam olarak karşılayamadı.
Microsoft’un bazı yapay zekâ özelliklerinin ne kadar harika olacağına dair övgülerinin ardından yoğun tepkiler alması nedeniyle geri çekilme ya da değiştirme süreçleri yaşadığı biliniyor. Örneğin ekran görüntüsü yakalama özelliği Recall ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Öte yandan birçok kişiye göre fare ve klavye ile yapılan işlemlerin 2030 yılına kadar DOS’ta toplu iş dosyalarını değiştirmek kadar eski ve kullanışsız hâle geleceği fikri pek olası görünmüyor.
Kaynak: techspot.com
