OpenAI, kuruluşundan bu yana büyük yol kat etti. Bugün teknolojisini sürekli yenileyen ve deneyen önde gelen yapay zeka şirketleri arasında gösteriliyor. Şirketin en büyük hamlesi, kâr amacı gütmeyen yapıdan kâr amaçlı modele geçmek oldu. Bu adım, Musk ve diğer rakiplerden tepki aldı ve düzenleyici kurumların baskısını artırdı. Son dönemde artan bu baskı yüzünden OpenAI’nin taşınmayı düşündüğüne dair söylentiler çıktı. Şirket ise bu iddiaları net biçimde yalanladı; masada böyle bir plan olmadığını açıkladı.
Düzenleyici inceleme sürerken OpenAI, Kaliforniya’dan ayrılma iddialarını sert bir dille reddediyor. Kâr amaçlı yapıya geçiş kararı ilk andan itibaren eleştirilmişti. Süreç devam ederken “eyaletten çıkma” ihtimali konuşuldu. Ancak OpenAI, TechCrunch’a yansıyan açıklamalarda, Kaliforniya’yı terk etmeye dair bir planlarının bulunmadığını belirtti.
Tartışmanın merkezinde, eyaletin hayır kurumu ve vakıf varlıklarını koruyan mevzuatın ihlal edilebileceği endişesi var. Kaliforniya başsavcısının bu geçişi inceleyip eski vakıf statüsünün gerektirdiği yükümlülüklerle uyumlu olup olmadığını değerlendirdiği aktarılıyor. Yalnızca düzenleyiciler değil; bazı sivil toplum kuruluşları, bağışçılar ve rakipler de bu adımı, verilen amaca bağlılıktan uzaklaşma olarak eleştiriyor.
Yeniden yapılanmanın yaklaşık 19 milyar dolarlık bir finansmanı kapsadığı söyleniyor. Geçiş tamamlanamazsa yatırım riske girebilir ve şirket ciddi mali sonuçlarla karşılaşabilir. Sam Altman’ın Körfez Bölgesi’yle güçlü bağları nedeniyle olası bir taşınmanın kişisel ve operasyonel açıdan da zorluk yaratacağı yorumları yapılıyor. OpenAI ise rekabet baskısı sürerken yeniden yapılanma planına devam ediyor.
OpenAI’nin yaşadıkları tekil bir örnek değil. Yenilik üretirken kurallara uyum sağlamak teknoloji ekosisteminin genel sınavı. Şirketlerin stratejilerini daha şeffaf paylaşması, paydaşların beklentileriyle ve hukuki standartlarla uyumu güçlendirir. Bu da kurumsal sorumluluk konusundaki baskıyı azaltır.
Kaynak: wccftech.com