T-Mobile bir süredir T‑Life adlı uygulamasını öne çıkarıyor. Amaç, müşterileri self‑servise yönlendirip mağazalara gitme ihtiyacını azaltmak, uzun vadede de fiziksel mağaza modelini mümkün olduğunca küçültmek. Kullanıcılar bu ısrardan şikayetçi. Asıl yükü ise çalışanlar taşıyor. Operatörün çalışanları, uygulamanın zorunlu tutulmasına tepkili ve eski sistemleri kullanabilmek için müşterilerden nakit getirmelerini istemeye başlamış görünüyor.
T-Mobile temsilcileri, son dönemdeki strateji değişiklikleri yüzünden eleştirilerin hedefinde. T‑Life dayatması yalnızca müşterileri değil, sürekli baskı gören çalışanları da bunaltıyor. Her işlemi T‑Life üzerinden geçirmek zorunda bırakılmaktan ve hedefleri tutturamazlarsa işlerini kaybetmekten endişe eden personel, çareyi sessizce “nakitle gelin” demekte buluyor. Reddit’te paylaşılan bir gönderiye göre bazı çalışanlar, müşterilere T‑Life’ı kullanmadan işlem yapmanın yolunu böyle tarif ediyor.
Nakit ödeme yapıldığında satış, “nakit” olarak işaretleniyor ve T‑Life zorunluluğu devre dışı kalıyor. Böylece personel, eski sistemlerle devam edebiliyor. Personelin “kuruş taktiği” diye andığı bu yöntem, geçiş sürecinde işlerin yavaşlamasına bir tepki niteliğinde. Müşteriler de durumdan memnun değil.
Öte yandan yönetim bu kısayolu fark etmiş durumda. Mağazalara, bu tür yöntemlere başvurulmaması yönünde uyarılar gidiyor. Hatta katı yaptırımların söz konusu olabileceği konuşuluyor. Mağaza ekiplerine en az yüzde 60 T‑Life kullanımı hedefi verildiği, bu oran tutmazsa disiplin süreçleri ve prim kesintilerinin devreye gireceği belirtiliyor.
Çalışanlar ise bu katı kuralların, klasik hizmeti tercih eden müşterilerin gerçeklerini görmezden geldiğini savunuyor. Sonuç, tıkanan süreçler ve sinirlenen müşteriler. “Kuruş taktiği”, T-Mobile’ın dijitalleşme baskısıyla çalışanların yaşadığı gerilim arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor. Teknoloji, insanı yük altında bırakmak yerine işini kolaylaştırmalı; T‑Mobile’ın da bunu gözetmesi gerekiyor.
Kaynak: wccftech.com
